Büyük Atatürk’ün “Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir ileri…” komutuyla 26 Ağustos 1922’de başlayan büyük taarruzla, Yunan İzmir’de denize dökülmüş, Anadolu düşman işgalinden kurtarılmıştı. Artık sıra İstanbul ve Trakya bölgesinin kurtarılmasına gelmişti. Dünya devletleri, Türk’lerin kazandığı zafer karşısında şaşkındı. Fransa’nın araya girmesiyle İtilaf Devletleri ile Türkiye arasında görüşmeler başladı.
Mudanya Konferansı’na Başkomutanlık adına olağanüstü yetkiyle Batı Cephesi komutanı İsmet Paşa görevlendirilmişti. Konferans, 3 Ekim 1922 günü saat 15.00’te Rus Tüccarı Aleksandr Ganyonov’un Mudanya’daki evinde başladı. Şimdi müze haline getirilen bu binada yapılan görüşmelerde Türkiye’yi İsmet Paşa, İngiltere’yi General Harrington, İtalya’yı General Monbelli, Fransa’yı da General Charpy temsil edilyordu. Bu arada Mudanya çeşitli yabancı ve yerli gazeteciler ve siyaset adamlarıyla dolu idi. Mudanya’da adeta yatacak boş bir yatak kalmamıştı. Mudanya’lılar bu durum karşısında evlerini açtılar, konukların rahatlarını sağlamayı görev bildiler. O gün Mudanya evleri, defne yaprakları ve Türk Bayraklarıyla süslü idi.
Konferansın 2’nci gününde Yunan temsilcisi de Mudanya’ya geldi, ancak konferansa katılmayıp gemiden dışarıya çıkmadı. Konferansta, Türkiye’nin kabul etmesi mümkün olmayan öneriler öne sürülüyor, İsmet Paşa’da kesin tutumundan vazgeçmiyordu. Konferansa ara verildi. Görüşmeler biterken de düşman kuvvetleri temsilcilerine, Türkiye’nin gerekirse savaşa devam etmeye kararlı olduğu kesinlikle anlatılıyordu.
En sonunda Devletlerin temsilcileri direnmekten vazgeçtiler ve 11 Ekim 1922 günü, 14 maddelik Ateşkes Antlaşması Metni taraflarca imzalandı. Bu antlaşmanın şartları imzadan 3 gün sonra, yani 14-15 Ekim 1922 gecesinden itibaren yürürlüğe girdi. İsmet Paşa bu tarihi olayı, 11 Ekim 1922 günü sat 08.00’de Başkomutanlığa şu telgrafıyla bildirdi:
“Mudanya Askeri Sözleşmesi, 11 Ekim 1922 saat 06.00’da imza edilmiştir. Yunan delegesinin müttefik devletler adına gönderdiği çeşitli yazılı itirazlarıyla imzaya yetkili olmadığı şeklindeki son beyanatı bana verildi. Bunun müttefikler adına tebliğ eden General Harrington Yunan generalinin yetkisi olmadığından imza etmediğini, Yunan hükümetinin cevabı olumsuz olsa dahi sözleşmenin müttefikler tarafından uygulanacağını bildirdi. Sözleşme 4 nüsha olarak imza edilmiş ve taraflara verilmiştir…”
Mudanya özgürlük bilincinin orta yeri olmuştu. Başarı Mudanya’da imzalandı, başaranlar ise Türk’lerdi. Evet, Mudanya tarihin en önemli günlerini de Mudanya Mütarekesi’nin yapıldığı günlerde yaşadı.
O coşku, o heyecan şimdi her yıl Mudanya’da 11 Ekim’de tekrar tekrar yaşanıyor